2016 yılı Aralık ayında Halep yoğun bir şekilde bombalanıyordu. İmkân bulup Halep'ten kaçıp çadır kentlere sığınmış ve yardıma muhtaç olan insanlar için yardım gerçekleştirmek için Sadakataşı Acil Yardım ekibi olarak İdlib'e gittik. Bölgede kar yağmış hava çok soğuk ve her taraf balçıktı. Çadır kentte yaşayanlar için battaniye, temizlik malzemeleri, bot, mont, gıda paketi dağıtımı gerçekleştirmeye başladık.
Yardım malzemelerini taşıyan araçlar zeminin çamur olmasından dolayı kampın içlerine giremiyordu, biz eşyaları araçlardan alıp kampa taşıyorduk. İlk araçtaki yardım malzemelerin dağıtımı bitmişti diğer aracın gelmesini beklerken, yabancı coğrafyada oluşumuzdan sebeple kampın içerisinde toplanan çocukların yanına gittim. Meraklı gözlerle bir anda etrafımızı sardılar. Çocukların ayaklarında bot, üzerlerinde kışlık hiçbir şey yoktu çorapsız terlik ile geziyorlardı. Bizi çok duygulandırdı bu manzara. Bir çocuk dikkatimi çekti soğuktan sanki donmak üzereydi. Çocuğu o halde görünce içim parçalandı. Direk çocuğa giyindirmek için bot ve çorap alamaya gittim. Çocuğu kucağıma aldım ayaklarını nefesim ile ısıtmaya çalıştım. Daha sonra beremi çıkarıp ayaklarını berem ile ısıttım o sırada arkadaşım getirmiş olduğu botun bağcıklarını çözdü çocuğa çorabını ve botunu giyindirdik. Yavrumuzu bir süre sonra toparladı.
Daha sonra aynı bölgede 3 gün daha yardım çalışmaları yaptık. İstisnasız bütün çocuklara bot, battaniye dağıtarak o zor koşullarda yaşamış oldukları kış aylarında en azından ayaklarında bot üzerlerinde mont giymesini sağladık.